Manga Röportajı
Bu ülkede müzik yapmak tehlikeli iş. Her şeyden önce, sizinle hiç alakası olmayan durumlarla uğraşmak zorunda kalıyorsunuz. maNga da bu dertten muzdarip. Tuhaf benzetmeler mi istersiniz, sözlerinin çarpıtılıp magazin basınına kapak yapılmasını mı? İşte alın, biz de onların lafını çarpıttık ve başlık yaptık! Başımız göğe mi erdi? maNga ile villalar ve ferrariler hakkında değil; müzik ve hayat hakkında esaslı bir sohbet yaptık. Haklı gurur kaynağımız olan grubun yeni albüm müjdesiyle çoştuk, Türkiye'de müzik yapmakla ilgili olarak söylediklerini dikkatle dinledik
Başlamadan hemen sorayım; "maNga ismi nereden çıktı?", "Nasıl bir araya geldiniz?", "Ne zaman ayrılacaksınız?" gibi sorular dışında, cevaplamaktan sıkıldığınız sorular var mı?
Özgür: Yoo, onlardan da sıkılmadık aslında. Bu sorular geliyor ama demekki insanlar hala bilmiyor, belki açıklamak lazım diye düşünüyoruz ve onları da cevaplandırıyoruz
Peki o zaman, nasıl gidiyor hayat ve yeni albüm çalışmaları?
Cem: Albüm kayıtlarına daha başlamadık. Albümün ön hazırlık aşamasındayız. Yani elimizdeki metaryelleri birleştirip, düzenliyoruz. Kayıtlar bir aksilik olmazsa tahminen bir ay içinde başlar; albüm de herhalde Aralık sonunda ya da Ocak başında çıkar
İlk albümün ikinci baskısını yapmak nereden çıktı?
Cem: Bu fikir ilk olarak, Cem Karaca'nın "Raptiye Rap Rap"ını Cem Karaca'ya saygı albümü için yaptığımızda ortaya çıkmıştı. "Bunu single yapalım" diye bir fikir ortaya atılmıştı. Ondan sonra bizim eski bestelerimizden "Kandırma Kendini"yi yeniden düzenledik ve yeniden kaydettik. O da çıkınca fan kitlemiz de bi beklentş oluştu ikinci albüm için. Ama biz daha hazır değildik. "Eski albümü basalım, içine yeni parçalarımızı ekleyelim, fanlarımızın arşivlerine koyabilecekleri bir ürün yapalım" diye düşündük. İki şarkılık bir single çıkarmaktansa, böyle bir yeniden basım albüm çıkarmak daha çok kafamıza yattı
Kaç sattı ilk albüm?
Özgür: Net rakam bize gelmedi
Ferman: Altın plak aldık işte...
Özgür: En son 140 bin, 150 bin civarındaydı satışlar...
Peki, albüm satışlarından para kazanılıyor mu? Yoksa konserlerden mi geliyor para?
Ferman: Hayır albüm satışlarından kazanılmıyor...
Cem: İşte Ferman yeni bir villa aldı, Yağmur'un ferrarisi var Yok ya, çok kazanılmıyor
Özgür: Para kazanılmıyor değil ama, albümden kazanılan devede kulak yani. İki konserden kazandığımız paraya ancak yetişiyor
Cem: Komik bir para yani...
Özgür: Tabii albüm 1 milyon filan satarsa oradan para gelir de, öyle birşey Türkiye'de mümkün değil
Korsan meselesi var tabii bir de...
Cem: Kesinlikle. Maalesef öyle bir derdimiz var
Ferman: Kazansak bile, sonuçta bir popçu tek başına çıkıyor; biz beş kişiyiz. Onların bir masrafı yok. Stüdyo işi daha kolay; sahne neyse orada yükleniyor ama bir rock grubunun masrafı her zaman daha çok. Albümü çok satsa da, bir kişinin kazandığı kadar kazanamaz
Cem: Biz müzisyeniz sonuçta. Kazandığımızın yarısını yeni ekipmana yatırmak gibi bi alışkanlığımız var. Çünkü müzisyensin ve hiçbir zaman tatmin olmuyorsun, elindekiyle yetinmiyorsun! Daha iyisini alayım istiyorsun. Öyle bir çılgınlığa varıyor ki, bakıyorsunuz ki on tane gitarınız filan olmuş
Ferman: Umarım bütün rock grupları çok zengin olur
İkinci albümünüz de bizi yeni birşey bekliyor mu? Bir değişiklik var mı?
Özgür: İlk albümden çok farklı bir ikinci albüm beklemeyin
Cem: Tarz olarak çok değişik olmayacak
Ferman: Ama daha güçlü bir albüm olacak
Cem: Biz müzisyenlik açısından çok yol kat ettik. Bunu bu albümle daha iyi yansıtacağımızı düşünüyoruz. Çünkü çok tecrube kazandık. Onun dışında kayıt kalitesiyle ilgili de gelişmeler olacaktır. İlk albümde istediğimiz gibi olmayan şeyleri değiştireceğiz, onları daha yukarı çıkaracağız
Şarkıları yazarken kendi sevdiğiniz, duymak istediğiniz şeyi mi yazıyorsunuz; yoksa hayranlarınızın duymak istediğini mi? Özellikle ikinci albüm için hangisi daha ağırlıklı?
Cem: Aslında o bir harman. Şimdi direkt sorduğunuzda ilk akla gelen cevap "tabi ki kendi sevdiğimiz oluyor" ama aslında o kendi sevdiğimiz şeyin altında yatan bir birikim var. Mesela bir parça yapıyorsunuz, onu sahnede çalıyorsunuz; o şarkıda aldığınız yada alamadığınız feedback bir birikim yaratıyor. Yeni yaptığımız şeylerde de o birikimden faydalanarak yeniden istediğimizi yapıyoruz. Yani dinleyicilerin verdiği bir feedback var
Ferman: Çok az ama ya...
Yağmur: Çok az, çünkü bunun etkisini anca görebiliriz. Çünkü ilk albümde hayranlarımız yoktur. Olmadığı için direkt yaptığımız şeyi sunduk. Şu anda böyle birşey geçerli olabilir. Belki çok klişe bir cevap olacak ama, özel bi düşüncemiz yok. Gireceğiz stüdyoya; ne çalarsak o çıkacak
Ferman: Belki de "Bekleyin ve görün" demek ve onları zorlamak daha zevkli olabilir
Özgür: Ama kapalı anlatımdan ya da çok fazla progresif öğelerden hoşlanan, anlaşılmayacak ürünler ortaya koyan adamlar değiliz
Cem: Evet, grubun müziği olacak sonuçta. Yani biz müziğimizi oluştururken formülasyonlar uygulayan, masa başında kararlar veren adamlar değiliz. Oturuyoruz enstrumanımızın başına, o anda neyse o çıkıyor. İkinci albüme dair çok net şeyler söyleyememizin de nedeni o.